İş Hayatında Beden Dili

,
İş Hayatında Beden Dili

İnsan ırkı için beden dili, sözel veya yüz ifadelerinden daha fazla kalıtsaldır.. Muhtemelen görme engelli olarak doğan insanların, görme yetisine sahip insanlarla aynı beden dili tepkilerini sergilemesinin altında yatan sebep de budur. Bunlar, beyinlerimize doğuştan önce yüklenmiş gelen ifadelerdir.
Beden dili ifadeleri ve bu ifadelerin hayattaki amaçlarımıza ulaşmak ile arasındaki bağ, her zaman ilgi çeken bir araştırma konusu olmuştur. Beden dilinin gücü, muhtemelen en güzel şekilde ünlü Harvard profesörü Amy Cuddy tarafından özetlenmiştir; Sözsüz (non verbal) ifadelerimiz, diğer insanların bizim hakkımızda neler düşündüklerini ve neler hissettiklerini belirler.
Yakın zamanlarda Harvard, Princeton ve diğer üst düzey üniversiteler tarafından yapılan çalışmalar, beden dilinin etkilerine ve iş hayatındaki kullanımına yeni bir ışık tuttu. İletişim esnasında; her ne kadar kullandığınız kelimeler ve bunları nasıl kullandığınız mesajınızın doğru iletilmesi için kritik öneme sahip olsa da; diğer insanların sizin ve mesajınız hakkında neler hissettiğini belirleyen beden dili ifadeleriniz olur.
İşte size son yapılan çalışmaların iç yüzünü anlamanız ve beden dilini iş hayatında kendi avantajınıza kullanmanız için ipuçları.

Vücüdunuz duygularınızı yüzünüzden daha iyi yansıtır.

Hemen herkes iletişim esnasında yüz ifadelerini nasıl kullanmasını hakkında bir şeyler duymuştur. Yüz ifadeleri kesinlikle önemli, yine de insanların duyguları hakkında fikir sahibi olmak için en iyi kaynak yüz ifadeleri değildir. Princeton Üniversitesinden araştırmacılar yüz ifadesinin iletişimdeki etkisini ölçmek için basit bir deney yaptılar. Katılımcılara bazı fotoğraflar göstererek; bu fotoğraflardaki insanların duyguları hakkında tahminde bulanmalarını istediler; sevinç, üzüntü, zafer veya ağrı gibi. Fotoğrafların bir kısmında sadece yüz ifadeleri görünürken, bir kısmında beden dili ve bir kısmında ise ikisi birden bulunuyordu.
Araştırmada kullanılan fotoğrafları aşağıda görebilir ve siz de tenis oyuncularının zafer veya mağlubiyet duygularından hangisini yaşadığına dair gözlemde bulunabilirsiniz.
beden dili tenis

Araştırma sonuçları daha şaşırtıcı olamazdı.
“4 araştırmanın tamamında, katılımcılar fotoğrafı çekilen duyguyu bütün vücudu gösteren fotoğraflarda, sadece yüz ifadelerini gösteren fotoğraflara göre daha isabetli tahmin ettiler.
Ayrıca, araştırmayı yürüten ekibin başındaki Profesör Todorov, aşırı pozitif ve aşırı negatif duyguların ifadelerini birbirinden ayırt etmenin daha zor olduğunu ekliyor.
Araştırma derinleştikçe işler daha da ilgi çekici bir hal almaya başlıyor. Beden dili ifadeleri sonradan öğrenilen veya görüp – taklit ederek gelişen bir şey değildir. Çoğu duygu ve bunların ifadeleri vücudumuza tıpkı bilgisayar sistemleri gibi önceden yüklenmiş olarak gelir. Örneğin, British Columbia Üniversitesinden araştırmacılar Paralimpik Olimpiyatlara katılan görme engelliler üzerinde bir takım gözlemler ve araştırmalar yapmışlar.
Örneğin, aşağıdaki resimde soldaki sporcunun herhangi bir görme engeli yok; sağdaki sporcu ise doğuştan yüzde yüz oranında görme engelli. Yine de, mücadele ettiği müsabakayı kazanınca her iki sporcu da aynı vücut dili tepkilerini sergiliyor.
beden dili güreş

Bu durumda; eğer beden dili  iddia edildiği gibi kalıtsal ve yerleşik ise, ve duygularımızı ifade etmeyi otomatik bir şekilde gerçekleştiriyorsa, onu nasıl hayatımızı ve özellikle iş hayatımızı daha iyi duruma getirecek şekilde kullanabiliriz?
Harvard Üniversitesinden Profesör Amy Cuddy bunu bizim için cevaplıyor.
Beden Dili Kim Olduğunuzu Değiştirir – Gerçekten

En çok izlenen TED konuşmalarının birisinde, Amy Cuddy beden dilinin en tuhaf durumlarından birkaç tanesini açıklıyor. Cuddy’nin konuşması daha çok iş dünyası odaklı ve girişimcilerin – profesyonellerinin akılda bulundurması gereken bilgiler içeriyor.
Amy Cuddy iki türlü vücut duruşuna yoğunlaşıyor. Bunlardan bir tanesi yüksek – güç pozu (high power pose) ve zıttı olan ise düşük – güç pozu. (low power pose) Yüksek güç pozuna bir örnek vermek gerekirse:

Güç Pozu
Yüksek Güç Pozu

Ve bu da düşük – güç pozu.

Düşük Güç Pozu
Düşük Güç Pozu

Amy Cuddy’nin araştırmaları pek çok ilginç gerçeği ortaya çıkarmış durumda. İlk ve belki de en önemlisi; iş dünyasında daha güçlü pozlar sergilemek daha iyi işlere girmenizi, daha iyi anlaşmalara imza atmanızı, kendinizi daha iyi hissetmenizi; genel anlamda daha başarılı olmanızı sağlar.
Yine de; güçlü bir beden dili veya daha güçlü pozlar; yalnızca duruşunuzu değiştirmek veya yalnızca bacaklarınızın veya kollarınızın yerini değiştirmekten farklı bir şeydir. Cuddy bunu “biz beden dilimizi değiştirdiğimizde, vücudumuzun içerisinde gerçek fiziksel değişiklikler olur” şeklinde açıklıyor. Bu değişiklikler genel olarak vücudun salgıladığı hormonlar ile ilgilidir.
Kendimizi nasıl hissettiğimizi ve diğer insanların bizim hakkımızda neler düşündüğünü belirleyen iki tür hormon vardır;
Testosteron : “Güç” hormonudur, diğer bir çok faktör ile birlikte insanların daha iyi bir lider olmasına yardımcı olur, daha fazla konsantre olmasına ve daha dikkatli olmasına yardımcı olur.
Kortizol : “Stres” hormonudur, diğer bir çok faktör ile birlikte insanların strese karşı daha dayanıksız olmasına, daha çok sıkıntılı ve güçsüz hissetmesine sebep olur.

 Beden Dili Araştırmasının Özeti
Deney için odaya bir grup insan getirildi. İki dakika boyunca bu insanlara yüksek güç pozu veya düşük güç pozu verdirildi. Ve ardından çok stresli bir iş mülakatına dahil edildiler. Sonuçlar tam da araştırma grubunun tahmin ettiği şekildeydi.
Araştırmadan haberi olmayan ve mülakat öncesi kimin hangi pozu verdiğini bilmeyen profesyonel işe alım uzmanları, istisnasız her denemede yüksek güç pozu veren kişileri daha başarılı bulduklarını ve işe alıma onları daha yakın gördüklerini belirttiler.
Bunlardan daha da önemlisi, araştırma esnasında deneklerin testosteron ve kortizol hormon seviyeleri ölçüldü. İş mülakatından önce yalnızca 2 dakika yüksek güç pozu verenlerin testosteron seviyelerinde ciddi bir artış ve kortizol seviyelerinde ciddi bir düşüş gözlemlendi.
yüksek poz


Aynı süre boyunca düşük güç pozu verenlerin ise, tam aksine testosteron seviyelerinde ciddi düşük ve kortizol seviyelerinde yükseliş; buna bağlı olarak daha fazla stres oluşumu gözlemlendi.

kortizol değişimi


Amy Cuddye göre, beden dilimizi olumlu yönde değiştirmek yalnızca iş hayatı ve daha başarılı sonuçlar ile ilgili bir durum değil. Bu aynı zamanda bir insan olarak kim olduğumuzu belirliyor. Peki bu olumlu değişimi nasıl gerçekleştirebiliriz? Cuddynin tavsiyesi şu;
Gerçekten yapabilene kadar, taklit edin. 
Başarana kadar taklit etmeye şu adımlar ve tavsiyeler ile başlayabilirsiniz;

1-) Ayakların durumuna dikkat edin.
Araştırmacı Carol Kinsey Goman uzun yıllar işyerlerinde beden dili üzerine çalışmalar yapmış. (Araştırmalarının tamamına websitesinden ulaşılabilir.) En çok dikkatini çeken konu ise ayaklar ve ayakların pozisyonu olmuş. Beden dili çalışmaları genellikle vücudun üst kısmına odaklanır, yine de ayaklar bize tahmin ettiğimizden çok daha fazla ipucu verir diyor Goman.

Birbiriyle konuşan iki insana yaklaştığınızda iki şekilde karşılanırsınız. Eğer sizi fark ettiklerinde ayakları sabit duruyor ve sadece vücutlarının üst bölgeleri size doğru dönüyorsa, aslında sizin orada bulunmanızdan hoşlanmıyor, belki rahatsız oluyor ve onlara katılmanızı istemiyorlardır. Eğer ayakları dahil  tüm vücutları ile size dönüyorlarsa, sizin orada bulunmanızdan hoşnut durumdadırlar ve onlara katılmanızı istiyorlardır.
Bir başka ipucu ile, birisi ile bire bir konuşmayı ne zaman bitirmeniz gerektiği ile alakalı;

Bir iş arkadaşınız ile konuşurken eğer tüm vücudu size dönük haldeyken, ayaklarını başka bir yöne doğru çevirmişse; muhtemelen bu yön kapı olacaktır, o konuşmanın bitmesinin vakti gelmiştir. Ayaklar size o kişinin o an orada bulunmak istemediğini gösteriyordur.

2-) Daha çok gülümseyin, bu sizi mutlu eder.
İnsanlar mutlu oldukları zaman gülerler. Fakat bu sebep sonuç ilişkisi tam olarak nasıl işler? Gerçekte olan şu ki; Mutlu olmadığı halde, gülmek için bariz bir sebep olmadığı halde gülmeye çalışmak, gülümsemek, insanları gerçekten mutlu eder, kendilerini daha mutlu hissetmelerine yardımcı olur. Bir başka deyişle; insanlar mutlu oldukları zaman gülerler; aynı zamanda güldükleri zaman da olurlar.
Tabi ki; gerçekten mutlu hissederek gülmek veya gülebilmek tamamen farklı bir konudur. Yine de, önemli bir görüşmeden önce tuvalette, ayna karşısında veya başka bir yerde kendi kendinize gülmeyi deneyin.

3-) Amy Cuddynin yüksek güç pozlarını taklit edin.
Yukarıda değindiğimiz Amy Cuddynin tavsiye ettiği pozlar, başarı seviyenizi inanamayacağınız kadar değiştirebilir.
Önemli bir görüşmeden önce bu duruşları (muhtemelen yalnız olduğunuz bir zaman) deneyebilir ve sonuçları kendiniz test edebilirsiniz.
Poz 1
Poz 1
Poz 1

Poz 2
Poz 2
Poz 2

Poz 3
Güç Pozu
Poz 3


4-) Karşınızdaki kişiyle aynı pozisyonda konuşun.
Birinci ipucuyla benzer bir tavsiye. Eğer herhangi birisi ile teke tek bir konuşma yapıyorsanız, karşınızdaki kişi ile aynı vücut duruşuna sahip olmaya çalışın; örneğin o bacak bacak üstüne atmışsa siz de aynısını yapın. Abartmadan ve kendinizi komik durumu düşürmeden karşınızdaki insanın hareketlerini tekrarlayın. Böylesi bir durumun ikili problem çözmede ve insan ilişkilerinde daha verimli olduğu gözlemlenmiştir.

5-) Derin bir nefes alarak ses tonunuzu alçaltın.
Her ne kadar çok bariz bir ipucu olmasa da, denemeye değer ve pratik bir taktik. Araştırmalara göre derin sesli erkekler ve kadınlar liderlik pozisyonları için daha çok tercih ediliyor ve lider olarak kabul edilmeleri daha kolay oluyor.
Önemli bir görüşmeniz veya iş toplantınız varsa; konuşmaya başlamadan önce karnınızdan derin nefesler alın. Bu daha derinden ve daha yavaş konuşmanıza yardımcı olacaktır.
***